02 Mart 2010

nihilistik sanrılar

tekrar ayağa kalktı. şimdi daha öfkeliydi az öncekinden. yumrukları kanamıştı, kıpkırmızı olan burun delikleri, her soluk alıp verişinde genişliyordu. diğeri dedi ki;

-milenyuma az kaldı. az sonra hepimizin cesetlerini kuşlar yiyecekler. tarih bizden hiç bahsetmeyecek.

sonra yavaş yavaş sakinleşti iri olan adam, artık soluk alış verişleri normale dönmüş gibiydi. kendi kendine konuşur gibi, belli belirsiz birşeyler mırıldandı, sözcükler ağzında eridi sanki konuşurken;

-bizler birer gübremiyiz yani? nasıl olur dedi nasıl olur, neden varız o zaman burda...

çok korkmuştu iri adam. iri cüssesinin altında sakladığı korkuları su yüzüne çıkmıştı.

-nasıl mı olur dedi diğeri.. çok sinirlenmişti. seni ahmak dedi seni ahmak, zorunluyuz ki buradayız.

elleri cehennem gibiydi, vucutları çok sıcaktı. ilikleri donmuştu. bir saçmalığın peşinden koşan adamlardı onlar. bazı geceler nihilistik sanrıları, uyutmazdı o adamları.

eldivenlerini eline geçirirken, aynadan diğerine bakarak konuştu hiç konuşmamış olan;

-çünkü ilahi komedyasında dante, cehhennemi çok iyi anlatmıştı dünyaya bakarak...

sanrılar bitmek tükenmek bilmiyordu. adamlardan biri en sonunda dayanamayarak, diğerinin üstüne kustu...

4 yorum:

  1. ßizLer birer gübremiyiz yani?:)

    YanıtlaSil
  2. evet öyleyiz bana kalırsa..

    YanıtlaSil
  3. O zaman yazık bize...

    YanıtlaSil
  4. Evet, bizler birer gübreyiz. Bu yüzden insanlar bize aynı anda hem ihtiyaç duyup hem bizden tiksinebiliyolar. Çünkü biz olmazsak hiç bir yerde ekinleri dize kadar gelmez.

    YanıtlaSil