24 Mayıs 2011

pudor

demek istediğim şey şu ki; hayat sizi öylesine, durup dururken, elinde hiçbir sağlam neden yokken aşağılar.

körpe bedenli üniversiteli kızlar, dillerine yeni şarkıları yapıştırıp, süzülürler eğlenceli yerlere. elbette, yanlış olan bir şey yok, onlar şanslı olanlar. birilerine acıyorsanız, birileri o an sizi görüp size acıma eğilimine girer ve öznenin orospusu olursunuz. ki bu tehlikeli bir durumdur. buna gerek yok şimdilik.

yani bir kadının göz rengine, makyajının tonlarına vurulma zamanı geçti çoktan.

yani demek istediğim, hayat sizi durup dururken aşağılar.

neyse, elimdeki kadehe biraz serenad yapmayı düşünüyorum.

belki bir gün vaktim olursa size sonbahar'dan bahsederim. iyi geceler...

15 Mayıs 2011

Maldoror'un İsyan Çığlıkları

Bu gece;

Hastalıklı ciddiyet, iltihap espriler, başka bir bilinç tarafından sakatlanan ve üç hafta sahalardan uzak kalacak bir bilinç, sezonu kapatan bir kalp. Hiçbir edebi yönü, hiçbir sevdalı bakışı olmayan kadınları üzerine yatırdığım beyaz sayfalar ve o kadınları yıkadığım köpük köpük bir retorik. Bazen kurban, bazen cellat rolü oynamanın, oynayacak olmanın dayanılmaz hafifliği. İçinde bulunduğunuz duruma kayıtsız süreli ya da sürekli dostluklar, okunacak şiirin size yazılmamış olma ihtimalini yok sayarak dizelerde kendini bulma telaşı ve hüznü.

Melankoliyle suçlanmanız, size uzatılan yardım elleri, size kapatılan kapıların paslanmış tokmakları. Hiçbir vakit iyi olmayacağınızı, iyileşemeyeceğinizi bildiğiniz halde yaşamanın onursuzluğu. Çocukluk kokularının yok olması ancak buna rağmen çocukluk korkularının devam etmesi. Kaybedilene duyulan özlemin ve elde edilene verilmeyen kıymetin birbirlerine bıçak çekmesi. İçki içip, ağlarken aynada suratınızı seyretmenin, aşağılanmanın tarifsiz hazzı. İhanetten zevk aldığınız halde ona karşıymış gibi görünmeniz. Bakire hiçbir mısranın kalmaması dolayısıyla, kelimelerle tek gecelik ilişkilere girmeniz.

Suyunuzu verecek bir bedbaht arkadaşınızın kalmaması. Dünyanın güzelliğinden bahseden dergiler. Statükonun albenisi, her çağın yükselen değeri olan kadın bedeni. Ölümün olduğu yerde esprinin işlevsiz hale gelmesi. Gecelerin intiharı ve günahı ve suçu çağrıştırdığı için uyku saati olarak algılanması. Bilmediğimiz hayatlara duyulan akıl almaz hayranlık. Ahlakın ve kuralların ahkam kesen iç yapısı. Elastik bir adamın kırılganlığındaki yüksek ironi. Kendini geliştirmenin mastürbasyon kelimesiyle olan yasa dışı ilişkisi. Bu yasadışı ilişkiden doğan çocuğa tecavüz eden dante’nin çocuk pornosundan yargılanması.

Determinizmin kayıtsızlığı, egsiztansın içinden çıkılamaz çelişkisi. Derinlik sarhoşluğundan kahveyle arınılmayacağının tokat gibi ifadesi. Kadınların asla anlaşılamayacağına dair radyo programları. Komik bir fıkranın komik olmayan bir formda anlatılmasında estetik bir tat bulan cool delikanlı. Altyazısı senkronik olmayan aşk filmleri. Bilimin göte anüs, amcığa vajina, yarağa penis demesindeki samimiyetsiz ama kabul edilebilir hava. Sabah ezanlarının can acıtan tınısı. Varolmak için rock müzik dinleyen ergen gencin deep purple’dan yarım İngilizceyle mırıldandığı şarkı.

Giden sevgiliden kalan bir iç çamaşırı totemi. Sapıklığın seks boyutundan edebi boyuta sıçraması. Az konuşan adamın ciddi olduğu ihtimaline verilen büyük önem. Az konuşan adamın yaptığı en kolpa espriye dahi çok gülünmesinin altında yatan insan psikolojisi. İhanetin en büyük korkumuz olmasının nedenine Hristiyan öğretinin yaklaşımının ne olacağının kolayca kestirilebilir olması. Bilincin linç edilmeden önceki son çığlığı.

Kafamı çok kurcaladı.

04 Mayıs 2011

Hiç Olmanın Estetiği

Söz, tren raylarına bağlanmıştır. O sıra tutarsız bir malumattır geceyi hüzne boğan. Belki, kimbilir gece kendiliğinden hüzünlüdür. Eşyaya aranan bir kanı enjekte eder, arabeski aşağılanmanın etkisinden alır baş tacı edersiniz. Gündüz olmaz tam bir senedir. Rüya, freudyen bir bakış açısıyla asla yorumlanmaz bu ayrılıklardan sonra. Söz bir keskin nişancı tarafından vurulur, anlamını her yerinden akıtır. Yerden yere vurduğunuz pop müzik, size anlamlı gelmeye başlar. Kral tv tadında yoksunluktur çünkü yaşanan. Derinliği olmayan bir fantezidir elinizde kalan. Elinizde tuttuğunuz size girmiştir. Kitaplar anlamsızlaşır, filmler ne boş şeyler anlatır öyle vakitlerde. Sadakat buzlu bir zeminde artistik patinaj yapar, çünkü nanik depresif bir sevdadır içinizi kanatan. Öyle boktan bir sevdadır ki, sosyal platformlarda bir karşılığını asla bulamazsınız. Dert yanmak için kimseyi bulamadığınız halde, Starbukcs’lar hınca hınç doludur. Ağlamak, estetik bir hal almaktan çıkmış, gittikçe dozunu artıran, rahatsız edici bir böğürmeye dönüşmüştür. Yaşam bir paragraftır ve siz her paragrafta parçanın anlam bütünlüğünü bozmaktasınızdır.


Söz, kalorifer borusuna asılmıştır. Söz, depresyonu kaldıracak dirayette hiçbir zaman olmamıştır. Canınızı acıtan herkes kadar yavşak olmanın dayanılmaz hafifliğidir o esnada. Gecenin metafiziğini sistematize edecek filozoflar, planlanmış cinayetlere kurban gitmişlerdir. Gece, bizim gibi yalnız adamlara suikast girişimidir. Siyaset kafa bulandıran bir aracı gibi rakseder televizyonda, hüzünlü yaradılışınızı hangi yoga terapisi bastırabilir, bilemezsiniz. Dırlı dirli makaleler yayımlanır sayfalar dolusu, siz sikilmişsinizdir. Bilim sizin sikilmişliğinizi estetize eder, kendinize bir kez daha hayran olursunuz.

Söz, bir foseptik çukurunda ölü bulunmuştur. Fantazma iki bedenin tek beden olma çabasında gizlenir o sıra. Oturduğunuz muhitte bakkal amca her gün yeni bir aforizma üfürür. Siz anlatamamanın verdiği kaygıyı eritir kendi kulağınıza küpe yaparsınız. Söz, kimseye haber vermeden bu diyardan çekip gitmiştir. Siz futbol maçlarında hep bir ağızdan küfür edemezsiniz. Siz kocaman bir hiç’sinizdir. Kendiliğinizi bu hiç’liğin üzerine inşa etmekten uzun süre kaçmış, en sonunda bu çabayı hiç’lik kazanmıştır. Yürüyüp uzaklaşmanın estetiğinden yoksunsunuzdur artık, paldır küldür gidişinizde hiçbir şiirsel tat, hiçbir ahenk kalmamıştır, sesiniz gök gürültüsüne koşuttur. Olur olmadık ağlamanız, korkutmadan yağdır mevlam söylencelerine eşlik eder. Siz belki o sırada tutunacak bir mit ararsınız. Telefon rehberini açar, tüm eski sevgilileri ararsınız. Tüm eski sevgililer, sizin öldüğünüz gün sayısı kadar sevgili eskitmişlerdir o sıra. Oturma grubu falan bakmaktadırlar.

Söz, tecavüze uğramış ardından hunharca katledilmiştir. Üniversiteler ne kadar acımasız olduğunuza bakarak ödül dağıtırlar o sıra. Öğreci evleri hep dedikodu kokar, barlara her zaman sikilecek kadın aramaya gidilir. Barlara hep sikilecek yürek aramaya gidilir. Söz beş bin feet yükseklikten yere çakılmıştır. Sağ kalan hiçbir anlam yoktur. Cnn International, sizin defalarca tecavüze uğramış benliğinizle ilgilenmez, Bbc sizin kalbinizi soyup giden hırsızların gizli kamera görüntülerini hiçbir zaman yayınlamaz. Hiç’liğiniz asla Mtv’de liste başı olamaz. Söz, eski kocası tarafından elli beş kez bıçaklanmıştır. Eski koca cinayeti garantiye alma düşüncesiyle piskopatlaşır her bıçak darbesinde, siz bıçağı kendinize dakikalar boyu saplamış, psikopatolojinizle baş başa kalmışsınızdır. Sizin depresyonunuz, psikolog delirtir. Ego her bir derde derman olur, ego sağlığa çok yararlıdır. Sigarayı ve içkiyi acilen bırakmalısınızdır. Dünya çok hoş bir yerdir. Hayatta en ulvi amaç mutlu olmaktır. Kimi ne kadar sikerseniz o derece mutlu olacaksınızdır. Orospu çocukluğu bir yarıştır, siz start finiş düzlüğünde kaza yapmışsınızdır.

Söz, kriminal incelemelere tabi tutulur. Balistik çok şahanedir. Hasar tespit çalışmalarına uzaktan bakmaktasınızdır o sıra. Kulağınızda bir mp3, ağzınızda bir sigara vardır. Polisler size yaklaşıp, kim olduğunuzu sormakta çok cesurdurlar. Hatta onlar kim olduğunuzu kafa kağıdınıza bakıp anlayacak kadar dahidirler. Sizin vereceğiniz tüm cevaplar, tüm olasılıklar, tek seçeneği olan bir soruda sınırlandırılmıştır. Kaybolmuşluğunuzu boş bırakırsınız, sonraki sorulara devam eder, vakit kalırsa bakarım demişsinizdir. Siz her yerinizden darbe almışsınızdır, kurumların sikinde hiç değildir. Siz çünkü her kısır döngüde aptallık bulursunuz, uzun geçen süreleri fasit dairelerle aynı kategoride tutmuşsunuzdur.sonunda bulunduğunuz bölgeden paldır küldür uzaklaşırsınız.

Çünkü siz kocaman bir hiçsinizdir ve kriminal raporlar gösterir ki; aslında söz kendi kafasına sıkmıştır.

Dipnot: Dante