29 Mart 2010

okumaya değmez hikaye

tamam anlatalım, bizimde bir hikayemiz var;

zamanın birinde ben, yıldızları toplar kumbarama atardım. gülümsemeyi mesela ilkokulda öğrenmiştim. kuantum fiziğini öğrenmeye çalıştım. mutsuzluk başladı.

ellerimizde eski istanbul resimleri varken bile, biz becerirdik saksılar düşürmeyi tozlu anıların üzerine. zamanın birinde ben çok 'iyi' bir çocuktum.

küçük emrah'ı sevmedik hiç. ama buna rağmen bizimde kumdan kalelerimiz olmadı. olsaydı eğer onların üzerine basacak ayak hep hazırdı..

tarihe geçmeye hiç hazır hissetmedim kendimi. dahası karşıdan karşıya geçerken bile tedirgindim. organize sevmedim mesela kimseyi. acele sevdim.

kimseye dair kehanetlerim olmadı. boşluğumda, sigara yaktım, rüzgar söndürdü. rüzgarda hiç kibrit yakamadım örneğin. inşaat boşluklarında sigara yaktım, boşluğumu çektim içime, üflemedim.

senaryomuzu yazanlarla hiç tanışamadık. tanısaydık onları, en azından belki küfür edip rahatlardık. absürd kayboluşlarım vardı benim, ayrıca keşfedildiğimde mantık dahilinde değildim.

ve memelerinden kadınların, çocukluğumu içtim. çocukluğumuz iç açılarının toplamından taşmasa, belki biz çok sıradan insanlara, dakikalar armağan edecektik varlığımızla.

evet evet, ben ne zaman hikayemi anlatsam; 'aynı benimki' dediler. hikayeler aynıdır zaten, anlatmada ustalık. anlamadılar. o yüzden herkesi dinleyip, en son ben anlattım hikayemi; 'aynı benimki' diyip, çayımı yudumladım..

her sınavda kopya çektim zihnimden. cevapları verdiler, ben soruları hatırladım. tabiri caizse, tabiri caizdim. ve birden tanrı 'let newton be' dedi. zihnim aktı, durdurmadım.

çoğu zaman sıkıldım erkeklik-kadınlık kavramlarından, cinsiyetsiz sevişmek istedim köhne galaksimde. anksiyetemde boğuldum her sohbetimde..

kendi denizimde boğulurken, benim için kulaçlar atanları hiç siklemedim. kahramanlık peşinde koşanları umursamadım. ezberimde yoktu mesela izdüşümler.

baktım ki yalanlarımla seviliyorum, doğrularıma tuzak kurdum.  o yüzden nerde bembeyaz mermerler gördüysem, durdum üzerine sıçtım.

dedim ki; böyle daha sanatsal oldu..

tamam anlatalım, bizimde bir hikayemiz var; anlattık anlattık siklemediniz.

'böyle daha sanatsal oldu'

5 yorum:

  1. "Aynı benimki!" değil, alakası yok :)
    Güzel oldu bu.
    Attım heybeme.
    Gezeceğim şehirler, heybemdekileri anlatacağım eşek kadar çocuklar var.

    YanıtlaSil
  2. "küçük emrah'ı sevmedik hiç. ama buna rağmen bizimde kumdan kalelerimiz olmadı. olsaydı eğer onların üzerine basacak ayak hep hazırdı..
    "

    aynı benimki:P
    iyi yazıyorsun çocuk.. seni okumak "genellikle" keyifli..

    YanıtlaSil
  3. Yüreklerinin agzi Delik olsa; Cicili Bicili Bir Kumbara Gibi; atardik icine ask Bozukluklarini.. Sanirim Onlar Bizi; yine ilk olarak harcardı..

    YanıtlaSil
  4. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  5. Eğer seni rahatlatıcaksa, benimkiyle alakasız diyebilirim.

    Ben mermerlerin üzerine sıçıp sanatsal olduğunu söylemem mesela. Sanatın üzerine sıçıp mermersel olduğunu söylerim. İnsanların bi boka benzetmesini sağlamak için. Çünkü insanlar sanatı algılayamadıkları için bok kavramına uyduramıyorlar.

    Şimdi hepsi bi boka benzediği için ben mermer yerine parke kullanıyorum.

    Ama seni rahatlatmıcağı için benzemediğini söylemicem.

    YanıtlaSil