11 Eylül 2010

heartbreak hotel

sigaramı söndürürken
önceki gün içilmiş bir kahvenin fincanında
gözlerimde kimselerin duymamış
olduğu, kimsenin görmemiş olduğu
bakışlarla düştüm
sensizliğin çıkmaz sokağına..

bakışlarımı gördüler ya,
o saatte sen gözümden düştün

saat tam olarak kaçtı hatırlamıyorum
pikapta bob dylan
dont think twice it's allright diyordu
ve anladım ki sensizliğin
çıkmaz sokaklarında elleri
ceplerinde dolaşan başka adamlarda var
onlarda ben kadar hüzünlü
ben kadar acıya tutkun
ben kadar pezevenk ve ben kadar orospu

bunu farkettim ya,
birden o saatte sohbetimden düştün.

ellerim kanıyordu sonra
velev ki yalan söylüyorum ne önemi var
ellerim kanıyordu sanatsaldı
ayrılık dedikleri böyle olmalıydı
küfürler olmalıydı, sitem olmalıydı
ve sensizliğin çıkmaz sokaklarında anladım ki
senin kalbin bir önceki sevdanın
uzun yollarında keskin virajları alamamıştı
ve bir sigara yaktım

ve birden esrarengizdir
sigaramdan düştün..

acıyan yerlerin olmuştur, yaraların olmuştur
kesik parmakların olmuştur.
merak etme işeyen bir sik bulunur
ben alevde yürürüm de susadım demem
bilirsin bazı günler
yalınayak dolaşır şarkı sölerim ben

ve sen o esnada büyük bir ihtimalle
kalbimden düştün.

şarkı değişiyordu pikapta
tori amos me and a gun diyordu
elimde bir rakı bardağı
evet evet bildiğin rakı, şahsiyetine
hayranlık beslediğim rakı.
ve sensizliğin çıkmaz sokaklarında
yere atılan bir rakı bardağısın sen

o saatlerde sen son şarkıdan düştün

ben ambulansı aradım,
kaza süsü verdiğim bir intihar var diyerek
bir de polisi aradım..

pikapta yanılmıyorsam
elvis'ten heartbreak hotel çalıyordu.

1 yorum: