kırık
kalpler oteli diye bir yer arıyoruz. kötü dublajlı bir amerikan gençlik
filmiyiz. muazzam six-packlere sahip olmak için bir eczane dolusu ilaç
içen adamlarla sinsi dostluklar kuruyoruz. yalan değil prime-time'a denk
düşen amerikan sinemasından çok şey öğreniyoruz. bu yüzden hepimiz
biraz suçlu, biraz dedektifiz. bu yüzden hepimiz nick charles'a
benziyoruz. neyse, eroin bulsak hemen içeriz ama onun yerine üçlü
sarıyoruz. asım'ın 93 model şahinini altımızda üstü açık bir
chevrolet'ye çeviriyoruz. zenci mahallesi bulamadığımızdan çingene
mahallesinde racon kesiyoruz. modern bir trajedi yaşıyoruz ve arada yine
asım'ın getirdiği porno filmleri elden ele dolaştırıyoruz.
kırık
kalpler oteli diye bir yer arıyoruz. kazara yanlış gezegenlere
gönderilmiş peygamberleriz. bir kızı nasıl becerdiğimizi ballandıra
ballandıra anlatmayı maharet sayıyoruz. mahallemizde manitacılıkta nam
salan ender abiden çok şey öğreniyoruz. onun günahlarını hiç gocunmadan
biz omuzluyoruz. kızmayın ama aslında hepimiz çizgi-film mağduruyuz.
lütfen, tele-vole mağduruyuz. atatürk'ü çok seviyoruz ve yunanı hergün
denize döküyoruz. birbirinden süratli cümleler kuruyoruz ve o cümleleri
kallavi küfürlerle süslüyoruz. dualardan fatihayı biliyoruz, onu her
duruma uyarlıyoruz, bir fatihayla cuma kılıyoruz, fatihayla ömür
bitiriyoruz. kendimizi gizleyerek çağın vebasını kimse bilmeden
karantinaya alıyoruz, sizin suçunuzu üstleniyoruz ve arada yine ender
abinin hikayelerini kendi ağzından dinliyoruz.
kırık
kalpler oteli diye bir yer arıyoruz. bir marşandize binip bilmediği
yerlere giden maceraperestleriz. dünyayı yakasından tutup silkelemeyi
iyi beceriyoruz. dünyanın ağzını burnunu kırıyoruz, dünyaya bıçak
çekiyoruz. yalan yok karanfil koklayan seri katilleriz. modifiye
edilmemiş doğrudan gerçekliğiz. ağzında jilet taşıyan serkan'dan çok şey
öğreniyoruz. onun ağzında taşıdığının biz izini taşıyoruz. haritadaki
yerimizi bilmiyoruz, marakeşte bir arap, banliyöde kundakçı göçmen,
meksikada kartel oluyoruz. kalabalık şehirlerde sahiden yok hükmündeyiz.
aslında iltifata tabi olmayan marifet gibiyiz. lümpen kesime falçatalı
kesik atıyoruz. işlemlerimizi noterde tasdikletmiyoruz, nerede bir polis
görürsek ona kafa tutuyoruz ve arada yine serkan'ın ağzından jiletli
şarkılar dinliyoruz.
kırık kalpler oteli diye bir yer arıyoruz.
kusura bakmayın bu yüzden bir süreliğine, geçmişimizi filtreleyip sosyal
paylaşım hesaplarında paylaşamıyoruz.
O zaman umutlar beslemeye devam.
YanıtlaSil