21 Mayıs 2014

Kırık Kalpler Oteli

bazen kim olduğumuzu soruyorlar bize. biz de anlatıyoruz.


kırık kalpler oteli diye bir yer arıyoruz. kötü dublajlı bir amerikan gençlik filmiyiz. muazzam six-packlere sahip olmak için bir eczane dolusu ilaç içen adamlarla sinsi dostluklar kuruyoruz. yalan değil prime-time'a denk düşen amerikan sinemasından çok şey öğreniyoruz. bu yüzden hepimiz biraz suçlu, biraz dedektifiz. bu yüzden hepimiz nick charles'a benziyoruz. neyse, eroin bulsak hemen içeriz ama onun yerine üçlü sarıyoruz. asım'ın 93 model şahinini altımızda üstü açık bir chevrolet'ye çeviriyoruz. zenci mahallesi bulamadığımızdan çingene mahallesinde racon kesiyoruz. modern bir trajedi yaşıyoruz ve arada yine asım'ın getirdiği porno filmleri elden ele dolaştırıyoruz. 

kırık kalpler oteli diye bir yer arıyoruz. kazara yanlış gezegenlere gönderilmiş peygamberleriz. bir kızı nasıl becerdiğimizi ballandıra ballandıra anlatmayı maharet sayıyoruz. mahallemizde manitacılıkta nam salan ender abiden çok şey öğreniyoruz. onun günahlarını hiç gocunmadan biz omuzluyoruz. kızmayın ama aslında hepimiz çizgi-film mağduruyuz. lütfen, tele-vole mağduruyuz. atatürk'ü çok seviyoruz ve yunanı hergün denize döküyoruz. birbirinden süratli cümleler kuruyoruz ve o cümleleri kallavi küfürlerle süslüyoruz. dualardan fatihayı biliyoruz, onu her duruma uyarlıyoruz, bir fatihayla cuma kılıyoruz, fatihayla ömür bitiriyoruz. kendimizi gizleyerek çağın vebasını kimse bilmeden karantinaya alıyoruz, sizin suçunuzu üstleniyoruz ve arada yine ender abinin hikayelerini kendi ağzından dinliyoruz. 

kırık kalpler oteli diye bir yer arıyoruz. bir marşandize binip bilmediği yerlere giden maceraperestleriz. dünyayı yakasından tutup silkelemeyi iyi beceriyoruz. dünyanın ağzını burnunu kırıyoruz, dünyaya bıçak çekiyoruz. yalan yok karanfil koklayan seri katilleriz. modifiye edilmemiş doğrudan gerçekliğiz. ağzında jilet taşıyan serkan'dan çok şey öğreniyoruz. onun ağzında taşıdığının biz izini taşıyoruz. haritadaki yerimizi bilmiyoruz, marakeşte bir arap, banliyöde kundakçı göçmen, meksikada kartel oluyoruz. kalabalık şehirlerde sahiden yok hükmündeyiz. aslında iltifata tabi olmayan marifet gibiyiz. lümpen kesime falçatalı kesik atıyoruz. işlemlerimizi noterde tasdikletmiyoruz, nerede bir polis görürsek ona kafa tutuyoruz ve arada yine serkan'ın ağzından jiletli şarkılar dinliyoruz.

kırık kalpler oteli diye bir yer arıyoruz. kusura bakmayın bu yüzden bir süreliğine, geçmişimizi filtreleyip sosyal paylaşım hesaplarında paylaşamıyoruz.

1 yorum: