06 Mart 2014

Gecenin Amentüsü

siz geceleri gelen ürpertiyi bilir misiniz. bir çıngar çıkar da, uğultulu bir tepede en korktuğunuz, en aşağılık hale düştüğünüz o durumda avaz avaz bir türkü çığırırsınız ürpermediğinizi belli etmek adına. bariz bir korkuya dönüşmeden önce uyumak gelir aklınıza, uyumak duvara dönük. gecenin amentüsü budur işte.

sonra o tasvirleri bir kenara bırakırsınız, üzerinde kargacık burgacık harfleri olan, soluk ışıkta sırf kafanız meşgul olsun diye okumaya devam ettiğiniz o kitapla birlikte. ama bilirsiniz ki her semtin bir yakışıklısı, bir güzeli, bir de delisi vardır. bilinç her birini aynı potada eritme kapasitesine sahiptir. fakat, ya o bilinç kirlenmişse, ya o bilinç artık berrak değilse, ya o bilinç artık yalnızca bir linç çığlıysa. gecenin amentüsü budur işte. 

bir meydan savaşında savaşın anlamsızlığını düşünen bir askerin kılıç darbesi almasını kim engelleyebilir. bu bir soru cümlesi değildir. gece, soru cümlesi gibi görünüp aslında olmayan, sonuna o göze hep çirkin gelen soru işaretini almaya müsait olmayan cümlelerle doludur. yine de çıkıp gecenin bir ibadet biçimi olmadığını söyleyebilir birileri size. doğrudur, gece bir ibadet biçimi değildir. gece olsa olsa, tasvirkıran bir dinsiz eğlencesidir. gecenin amentüsü budur işte. 

bilirsiniz ki her semtin bir yakışıklısı, bir güzeli, bir de delisi vardır. bilinç her birini aynı potada eritme kapasitesine sahiptir. fakat ya o yakışıklı, suratına faça üstüne faça atıyorsa, ya o güzel güzelliğinin esareti altında bir geceye daha kaybolarak veda ediyorsa, ya o deli bir yerlerden onlara gülüyorsa. ya bir yerlerde bir adam, haritada bile bulunamayacak bir yerde bir adam onları aynı potada eritiyorsa ve ya o adam bahsi geçen deliyse. bu da bir soru cümlesi değildir. ne olduğunu sormayın. gece, asla konuşulamayacak şeylerin ardışıklığıdır. gecenin amentüsü budur işte.

siz geceleri gelen ürpertiyi bilir misiniz. mahallenizin gulyabanisi olsa amenna, başka bir semtin gulyabanisi elinde kesilmiş bir adam kafasıyla suratınıza kaygısız gülümsüyorsa ve ya o kafa sizin kafanızsa, en aşağılık duruma düştüğünüz o durumda bir bardak su içmeye kalkıyorsanız ürpermediğinizi belli etmek adına, bariz bir korkuya dönüşmeden önce uyumak gelir aklınıza, uyumak ölüme dönük. 

asıl ürperti aynaya bakınca kendi suratınızı görmektir aslında. uzun süren geceler boyunca bakarsanız elinizdeki aynaya durmaksızın, semtinizin yakışıklısını, güzelini ve delisini, bir çırpıda görürsünüz. ayna çarpması da denir buna. gece, bizim gibi adamlara düzenlenmiş hain bir suikast girişimidir kısaca. gecenin amentüsü budur işte. 

uyumak gelir aklınıza, uyumak geceye dönük. 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder