10 Ağustos 2012

Onu, Orada, Öylece

I -  Yaşanmamış ya da Yaşanması Muhtemel  Değil  Bir Olay

*Onu, orada, öylece kimseye haber vermeden sevmişti. Karanlığın içinde el yordamıyla, bir yandan tanıdık eşyalara dokunmak umuduyla kararsız adımlar atarken. Ulaşsa aşk sona erecekti. Eli, eline değse kıyamet kopacaktı.Bir kez öpüşseler, bir diktatöre amatör bir komlo planlanacaktı. Her yer aydınlansa, birdenbire yanan fotosel ışıkları misali, içinden değil aşk, değil sevgi, değil şefkat, birdenbire öfke fışkıracaktı.
An henüz tamamen yok olmamışken, kırmızı ojeli parmaklara sahip bir ince bir el, düğmeye uzandı.
II – Gerçekdışı Bir Nasihat ya da Belki Bir Film Karesi
*bir kadın elinin uzun ve ince parmaklarını hayal ediniz. Pürüzsüz ve maddeye anlam yüklemenize bir anda sebebiyet verecek olan, ince, narin, nazenin parmakları. bir bijuteride oyalanan ve eline geçirdiği, fahiş ya da uygun fiyatları olan, küpe, kolye ve yüzüğü tutuşundaki o ahengi. mutlaka yumuşaklığını da hayal ediniz bu anlarda. zira bu kadar narin bir elin en sadık tamamlayıcısıdır yumuşaklık. o elin, bir sigara tutuşundaki zarafetini, bıçakla peynir kesişindeki gündelik hallerini, dolmuşta para uzatırkenki aleladeliğini de hayal ediniz mutlaka. sonra kalem tutuşunu, size dokunuşunu, teninizde okyanuslar geçerken, ister istemez bir kibre kapılan ve kararsızlıktan fersah fersah uzak olan olan bir transatlantik gibi kararlı ve cüretkar gezisini, kim bilir belki de keşfini hayal ediniz. ha bir de, bütün sertliğinize dokunduğunu hayal ediniz onun, kavradığını, kavradığı andaki bir devrimin sarsılmaz istencini gösterdiği o davranışın, nasıl nasıl olupta resmi bir geçit törenini canlandırabildiğini hayal edin. asla sanatla ilişkisini kurmayınız ellerin, sanatsal bir anlatım içinde dahi yaşama aittir onlar, yaşam da fazlasıyla sekse efendim. Birden bir uyurgezerin o mahmur hallerindeki unutkanlığına kapılıp onun sanatsal bir şey olduğunu hayal ederseniz, durunuz ve düşünüz efendim, nasıl ki teninizin altından fışkıran ateş, yakarken her zerrenizi, zarif bir elin sizi sıkıca kavradığını hayal edin. erkekliğinizin yüzyılların güzelleştiremediği, evrimin bile yetersiz kaldığı her parçacığını bile, sanatsal değil de, nasıl estetik bir görünüme soktuğunu aklınıza getiriniz. şimdi bir sigara yakınız, bu hayali kurduğunuzu sessiz bir odada hayal ediniz, yani hayal ettiğinizi hayal ediniz efendim.söylemek zorundayım ki, mutlu olamayacaksınız efendim, en azından ‘şeylerden’ keyif alınız.
III – Kendiyle Çelişik Aforizma ya da Belki Gerçekliğin Kimseyle Paylaşılmaz Keşfi
*Sanırım ihanet ellerle ve ellerde başlar, eminim ihanet ellerle ve ellerde biter.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder