I - Yaşanmamış ya da Yaşanması Muhtemel Değil Bir Olay
*Onu, orada, öylece kimseye haber vermeden sevmişti.
Karanlığın içinde el yordamıyla, bir yandan tanıdık eşyalara dokunmak umuduyla
kararsız adımlar atarken. Ulaşsa aşk sona erecekti. Eli, eline değse kıyamet
kopacaktı.Bir kez öpüşseler, bir diktatöre amatör bir komlo planlanacaktı. Her
yer aydınlansa, birdenbire yanan fotosel ışıkları misali, içinden değil aşk,
değil sevgi, değil şefkat, birdenbire öfke fışkıracaktı.
An henüz tamamen yok olmamışken, kırmızı ojeli parmaklara
sahip bir ince bir el, düğmeye uzandı.
II – Gerçekdışı Bir
Nasihat ya da Belki Bir Film Karesi
*bir kadın elinin uzun ve ince parmaklarını hayal ediniz.
Pürüzsüz ve maddeye anlam yüklemenize bir anda sebebiyet verecek olan, ince,
narin, nazenin parmakları. bir bijuteride oyalanan ve eline geçirdiği, fahiş ya
da uygun fiyatları olan, küpe, kolye ve yüzüğü tutuşundaki o ahengi. mutlaka
yumuşaklığını da hayal ediniz bu anlarda. zira bu kadar narin bir elin en sadık
tamamlayıcısıdır yumuşaklık. o elin, bir sigara tutuşundaki zarafetini, bıçakla
peynir kesişindeki gündelik hallerini, dolmuşta para uzatırkenki aleladeliğini
de hayal ediniz mutlaka. sonra kalem tutuşunu, size dokunuşunu, teninizde
okyanuslar geçerken, ister istemez bir kibre kapılan ve kararsızlıktan fersah
fersah uzak olan olan bir transatlantik gibi kararlı ve cüretkar gezisini, kim
bilir belki de keşfini hayal ediniz. ha bir de, bütün sertliğinize dokunduğunu
hayal ediniz onun, kavradığını, kavradığı andaki bir devrimin sarsılmaz
istencini gösterdiği o davranışın, nasıl nasıl olupta resmi bir geçit törenini
canlandırabildiğini hayal edin. asla sanatla ilişkisini kurmayınız ellerin,
sanatsal bir anlatım içinde dahi yaşama aittir onlar, yaşam da fazlasıyla sekse
efendim. Birden bir uyurgezerin o mahmur hallerindeki unutkanlığına kapılıp
onun sanatsal bir şey olduğunu hayal ederseniz, durunuz ve düşünüz efendim,
nasıl ki teninizin altından fışkıran ateş, yakarken her zerrenizi, zarif bir
elin sizi sıkıca kavradığını hayal edin. erkekliğinizin yüzyılların
güzelleştiremediği, evrimin bile yetersiz kaldığı her parçacığını bile,
sanatsal değil de, nasıl estetik bir görünüme soktuğunu aklınıza getiriniz.
şimdi bir sigara yakınız, bu hayali kurduğunuzu sessiz bir odada hayal ediniz,
yani hayal ettiğinizi hayal ediniz efendim.söylemek zorundayım ki, mutlu
olamayacaksınız efendim, en azından ‘şeylerden’ keyif alınız.
III – Kendiyle Çelişik
Aforizma ya da Belki Gerçekliğin Kimseyle Paylaşılmaz Keşfi
*Sanırım ihanet ellerle ve ellerde başlar, eminim ihanet
ellerle ve ellerde biter.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder