14 Aralık 2010

Dante's Inferno / Part 2

aslında bu hikayede herkes kadar suçlu olduğumu itiraf etmeliyim. buna rağmen belki de son sahnede barettayı ağzıma sokup, ateş ettiğimdeyse suçsuzluğumu müzik setinde çalan son şarkı anlatacaktı. belki de birileri kendinden bahsederken bu yüzden hep başkalarını anlatacaktı.

beatrice karşımdaydı. bacak bacak üstüne atmış, olanca kadınlığıyla sadece sigarayı değil, sigarayla birlikte beni de içine çekiyor, dumanıyla birlikte bütün benliğimi de üflüyordu dudaklarından.

anlattığı hikayeleri muazzam bir dikkatle dinliyor, hiçbir noktasını kaçırmamaya gayret ediyordum. varolmanın dayanılmaz hafifliği buydu işte, kundera'nın anlatmak isteği buydu. birden dudaklarında bir korku, gözlerinde bir dehşet seçiliverdi beatrice'in. anlamadığım bir şekilde müzik setinde birdenbire iced earth'ten dante's inferno çalmaya başlamıştı. beatrice bu dakikayı bekliyor olmalıydı.

eğilip çantasını kısa bir süre kurcaladı. bir karaltıyı belli belirsiz seçiyor, kafamda gördüğüm cismi anlamlandırmaya çalışıyordum ki beatrice elindeki nesneyi aramızdaki sehpaya bıraktı.

bu bir baretta'ydı.

gözlerimi beatrice'in gözleriyle sevişmeye terketmiş, benliğimi tatile çıkarmıştım. kulaklarım artık beatrice'in dudaklarının müşterisiydi.

'sen' dedi 'kafka'yı vuracaksın'

'bense milena'yı...'

'peki ama neden' diyebildim sadece. beatrice sesinin tınısını öyle bir düzenlemişti ki, birileri buna ölüm diyebilirdi. ben ne diyeceğimi bilemiyordum. konuştu;

'çünkü dedi bu bunalmışlık bize dayatıldı. bu durumdan kurtulmamızın tek çaresi bu! bu huzursuzluktan, bu bedenine hapis varlığından kurtulacaksın bu sayede ve bütün bir insanlığın bize minnettar olamamasının tek nedeni onları nasıl bir durumdan kurtarıyor olduğumuzu bilmiyor olmaları olacak.'

dante's inferno çalıyordu. şarkı kesilmiyordu. barettayı elime alıp 2-3 saniye baktım.

ve ani bir hareketle ayağa kalkıp şarjör boşalana dek gölgeme ateş ettim.

silah elimden düşmezden önce midemin bulandığını şiddetli bir biçimde duyumsayarak beatrice'e döndüm. kim bilir kaç kişinin hayallerine kusacaktım?

kafamı kaldırdım, tekrar gölgeme döndüm. yerden seken mermilerin öldürdüğü eski sevgililerimin cesetlerini gördüğümde arka planda çalan şarkı kesilmiş, kafa karışıklığımla karanlık bir odada ateşli bir sevişmeye tutuşmuştum.

kaç dizeyi kustuğumdan habersizdim, kaç şiiri içtiğimden habersizdim. gölgemi öldüremeyeceğimi beatrice anlatmaya çalışacaktım ki; onun yıllar önce öldüğünü hatırladım.

aslında bu hikayede herkes kadar suçlu olduğumu itiraf etmeliyim.

şimdi yeni bir şarkı başlamıştı. baretta'yı ağzıma sokup, hiç düşünmeden ateş ettim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder