20 Ekim 2010

ailemizin medar-ı intiharı

sigaram tekrar tekrar intihar ederken artık morlaşmış dudaklarımın arasında, uzandığım zeminin temiz olup olmadığını düşünüyorum bende tıpkı tyler'ın tabancasını düşünen 'the narrator' gibi. rüyaların kayıtsızlığı, insan olmanın, ahlaklı olmanın siktiriboktan dayanılmazlığı aklıma düşüyor. bir kaç kalp incitebilirdim aslında diyorum kendi kendime.

düpedüz, fiili bir yalnızlık bu. tekbaşınalık değil, bildiğin yalnızlık. 'tabancanın tetiği kadar sevebildim seni..' 'bir kurşun mesafesi kadar sevdim'.. aklıma gelen bu cümleleri neden hiçbir kadına söylemedim diye düşünüyorum o soğuk zeminde. üzerimde 3 yıl önce alınmış bir tişört. altımda iki hafta önce alınmış bir blue-jean. elimde yarısına ulaşmış bir sigara. hemen yanda sandalyenin üzerinde, biraz bonzai.

ve yattığım yerden goethe'ye küfürler savuruyorum. alman romantizmini duvara dayayıp, bağırtarak becermek istiyorum. idealizmin üzerine basmak, tüm ahlaki sistemleri reddetmek istiyorum bir anlığına. sigaram bitiyor, bir sigara daha koyuyorum titrek ellerimi kullanarak, dudaklarıma. bir çakmak asla bir kibritin yerini tutmaz. kibrit karakterlidir. bazen trip yapar, rüzgarlı havalarda yanmaz, bazen ortasından kırılır, elinizi yakma tehlikeniz vardır. bazen kutuda bi tane kalır, buna karşılık 2 sigaranız vardır. hayat üzerine sizi düşüncelere sevk eder. ben eğer bu kadar Elm Sokağı'ysam rüzgarda kibritle sigaramı yakamadığım içindir. boş yere öldürdüğüm tüm kibrit çöplerinden özür dilemek istiyorum. çakmak kadar kapitalist bir icad daha tanımadım. çakmakları yasaklamamız insanlık için hayırlı birşey olurdu.

soğuk zemin. mermer. arkadan gelen müzik sesine kulak veriyorum child in time olmalı. ne müthiş, ne muazzam bir an. ölmek için doğru dakika. sanki şimdi ölmezsem bir daha ölemeyecekmişim gibi geliyor. bu tabi ki bir requiem. bu tabi ki eldorado.

bu bir zihin tutulması.. yere yatıp zeminin dudaklarını öpüyorum. kalbimde sağanak yağışlar yok. kalbim geri tepmesiz bir silah gibi sadece. ruhum, tanıdığım en büyük orospu. zeminde böyle yatmak, sırtımın donmasına neden oluyor. acıktım, bir sigara daha yakmalıyım.

her intihar girişimi sanatsal değildir. şimdi bunu düşünüyorum. intihar feryatla yanyana olmamalı. en güzel intihar sessiz intihardır. bir amaç uğruna asla olmamalı ayrıca. ormanda yolunu kaybetmek gibi olmalı. ve artık herkes seni kimsenin kurtaramayacağını duyumsamalı. kimse kimseye yaşaması için ısrar etmemeli. intihar edeceklere kolaylık sağlanmalı. teşvik edilmeliler. gülümsemek kolay çalınan bir penaltı?!

aklıma bir söz düştü, canı acıdı belli, yarasına işemeli miyim bilmiyorum.

'okunmaya değer hiçbir hikayem yok, intiharımdan başka'

3 yorum:

  1. Senin intiharın sanatsal olur,ne yaparsan yap.hem sessiz hem sanatsal olur,sylvia plath gibi..
    Bana kalırsa,hiç ölme tabi:)

    YanıtlaSil