12 Ocak 2010

Total Yalnızlıklar

düşünce, düşüncemi düşürdüm. yine de o haylaz ifademi bozmadan yürüdüm cadde boyunca. artık benden kimseye hayır gelmez.

kafam öylesine dolu ve öylesine bomboş ki, akılalmaz bir biçimde her nesnede senin siluetini görüyorum. yansımamda, ışıman var.

iki-üç günlük sevdasına, deli gibi ağlayan bir kız tanıdım. böyle olunca aklınıza ilk olarak -'benim için kimse böyle ağlamadı' cümlesi geliyor. birinin acısından zevk almak bu olsa gerek. insan doğasının bu şekilde sistem hataları barındırması bana bazen ürkütücü geliyor.

hoşgeldin, sana sadece nescafe ve çay ikram edebilirim. korkma bu sefer içerisinde sperm yok..

babamla yaşadığımız onca gelgit, düşüncelerimin bir tahteravalli edasıyla aşağı ve yukarı hareket etmesine sebebiyet veriyor. sana babamdan bahsetmem canını sıkabilir. çünkü ben onun ucuz bir kopyasıyım..

hey seni lanet fahişe; evrimden beni sorumlu tutamazsın!! dna'mdaki kalıntıları temizlemen için seninle birlikte olduğumu daha ilişkimizin başında konuşmamış mıydık?

neden bilmiyorum, açlık, aç kalmak, birilerini aç bırakmak çoğu insana trajik gelirken bana daha çok komik geliyor. bunun içinde sanatsal bir yön elbette var, bu nerden baktığına bağlı biraz belki de..

haftalarca süren uykusuz saatlerden sonra, bir sabah bakkala gidip gazete almaya kalkıştım. korkunç suratı karanlık marketin içinde parlayan iri yarı bi adam bana tek bir söz söyledi ve sesinde korkutucu bir tını vardı; 'insomnia'

lanet olsun ki evim birinci katta. birinci kattan aşağı tükürmek hiçte zevkli olmuyor. günlerdir süren durgunluğumun sebebi bu. aklım bu konuya takıldı..

sana kendime sakladığım bir sır vereceğim. ama sadece bu kaldı elimde, onu benden bir hatıra olarak belleğinin nadide köşelerinin birinde saklar mısın? '-sanırım ben bir seri katilim..'

kimileri sosyopat, kimileri piskopat, kimileri de nevrotik diyor bana. hakkımda bir fikir birliği olmaması beni çok rahatsız ediyor. bu yüzden yerimde duramıyorum. hep iç organlarımı kusasım geliyor.

yağmur altında yürümenin romantik bir yanı kalmadı. şimdilerin romantizm anlayışı, halka açık parklarda yiyişmek, sürttürmek ve etrafı siklememek..

en sevdiğim kelimeyi, şarkı formuna sokup söylüyordum. o sırada anahtar deliğinde yavaşça dönmeye başlayan anahtar ilkin beni kaygılandırdı, daha sonra epeyi korktum. ev arkadaşım içeri girdiğinde ise yıkılmıştım. en sevmediğim kelimeyi dudaklarına şarkı yapmıştı.

bir soru sormak istiyorum; ayna karşısında otuzbir çekenler sapık mıdır? çocukluklarında travma geçirmiş olabilirler mi? cevabını merak etmiyorum aslında, sadece sormak istedim. boşuna bahsetme dinlemiyorum..

diyorki bana o aptal sarışın. yatakta sevişmiyormuş ve sadece kaygan deliği arzuluyormuşum. gir-çık, gir-çık nereye kadarmış. gerizekalı, çünkü seviştiğim herkes beni terketti..

çok sevdiğim çifte kumrulara bir laf ettim ve canları çok sıkıldı bu lafıma. bundan sonra benimle görüşmeyeceklermiş. dedimki; totalde siz ikiniz benden daha yalnızsınız. çünkü en azından ben kendime sahibim..

sadece erkekler mi becerir kadınları, beni bi kadın çok fena becerdi...

ne intihar edebiliyorum ne de tamamen tutunabiliyorum şu salak hayata. en kötüsüde bu. ortada olmak. iki tarafındanda tehlike gelebilir çünkü ortadaysan..

korkumu yendim. ama şimdi o tekrar oynamak istiyor benimle. yenilgiye doymayan bir yapısı var.

seni oyunuma dahil etmemeliydim. sen anca başka bedenlere yedek soyunursun. sen anca soyunma odasına iki-sıfır öndee gidersen mutlu olursun..

geçen gün çay bahçesinde arkamdan gelen kadın sesi beni bir an düşüncelere savurdu. dedi ki karşısındaki adama: ben sadece yatakta altta olurum..

birdenbire taşa takılıp düşünce, düşüncemi düşürdüm, bulursanız bana ulaşın. hep aynı kadının aynı yerinde olurum ben genelde..

2 yorum:

  1. Bir de düşememe durumu var ya hani, düşmen için optimum ortam oluşmuşken seni ayakta tutan birşey var, acaba onun yüzünden mi hep huzursuzuz hafız? Düşsem, suratım dağılsa, ayağa kalksam ve düşmüş bir adam olarak yürüsem, annemin elini tutup karşıdan karşıya geçsem mesela...

    YanıtlaSil
  2. istekli olarak, seçilmiş bir düşmeme (düşememe) durumu var aslında. şikayet ettiğin durumdan mutlu olmak bir anlamda. düşsem suratım dağılsa, sonra kalksam tekrar düşsem, annem elini uzatsa. bir dur anne yaa! desem gibi...

    YanıtlaSil