Ben yüzündeki yara izinden, ruhundaki yara izine giden kestirme yolu
keşfeden ilk erkektim. Balkonundan acıyla dolu kalabalıkların göründüğü
devasa bir yapıda, üstelik kupkuru bir haziran gecesinde, kırmızı rujdan
taşan dudakların söylemişti bunu bana. Şairlere de şiire de hiç
tahammülün yoktu, sen Saba Melikesi Belkıs da
değildin, çamurun ortasında açan bir Lotus da. Sen sadece kanserli bir
hücreydin, bu sembolik anlatımda.
oysa ki havva, adem'in sozunden hic cikmamiştir ve o ne kadar iyi, ne kadar guzel olarak anilmiştir.
YanıtlaSil