22 Ekim 2015
Lilith
Ben yüzündeki yara izinden, ruhundaki yara izine giden kestirme yolu
keşfeden ilk erkektim. Balkonundan acıyla dolu kalabalıkların göründüğü
devasa bir yapıda, üstelik kupkuru bir haziran gecesinde, kırmızı rujdan
taşan dudakların söylemişti bunu bana. Şairlere de şiire de hiç
tahammülün yoktu, sen Saba Melikesi Belkıs da
değildin, çamurun ortasında açan bir Lotus da. Sen sadece kanserli bir
hücreydin, bu sembolik anlatımda.
13 Ekim 2015
Yaşanmayan Zaman
Gri günler, akşamı geceye bağlayan sessiz karanlık, dünyanın yüzümüze
yansıyan karanlık algoritması, ıslak asfalta sertçe vuran nalların
çıkarttığı sesler, estikçe dünyanın adaletsiz bir yer olduğunu unutturan
şu başıboş rüzgâr, o rüzgârın etkisiyle arada bir diğerlerinin
arasından sıyrılıp yüzünü çaprazlama kesen bir tutam saç, o bir tutam
saçı ezberlenmiş bir tembellikle kulağının arkasına sıkıştıran uzun
parmaklı beyaz eller, keşke hava biraz daha kötü olsa diyen ince dudaklar yüce bir porteyi tamamlıyor, biliyorsun.
Kimsenin hatırlamayacağı o yaşanmamış zaman, anılarımıza biteviye
havlayan o uğursuz köpek, içinden iyimser bir masal cininin aniden
çıkıverdiği o ucuz şarap, balkonundan yorgun evlerin göründüğü o sisli
manzara, durup dururken makyajını tazelediğin o sade ayna, ruhundan sen
farketmeden taşan içindeki o hırçın deniz, tamamlanamamış bir şarkının
hüznünü taşıyan içi ölü dışı diri bedenlerimiz, hayatın fotoğraf
karesine benzeyen nadide anları yüce bir portreyi tamamlıyor,
biliyorsun.
Ben sır tutamam ama şarap sır tutar, biliyorsun.
06 Ekim 2015
Mart 15
martın onbeşiydi
annen ölmüştü
baban seni tutuyordu
ben uzakta
sigara içiyordum
ali her şeyi anlıyordu
martın onbeşiydi
birisi taksiye biniyordu
şu kadın şu işportacıya
bu kaç para diyordu
seni uzaktan sevdiğimi
bir tek vedat biliyordu
martın onbeşiydi
her şeye dayanılırdı da
ali herşeyi anlıyordu
annen ölmüştü
baban seni tutuyordu
ben uzakta
sigara içiyordum
ali her şeyi anlıyordu
martın onbeşiydi
birisi taksiye biniyordu
şu kadın şu işportacıya
bu kaç para diyordu
seni uzaktan sevdiğimi
bir tek vedat biliyordu
martın onbeşiydi
her şeye dayanılırdı da
ali herşeyi anlıyordu
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)