11 Kasım 2013

Zaman Yolcusunun Karısı

ayağına doğru baktım bilmeden o da gayr-i ihtiyari, sanırım o an çorabının merserize olduğunu düşünüp utandı. fikri telaşlı, elleri yüzüyle uyumlu. derken eli bir ayrıntıya sarıldı, sabah vakti, boynundaki ben. biraz başkasının gazetesini okudu, metroda. o, onu farketmeyin isterdi. insandı, isterdi. falan fişman bir durakta indi.

hareket bir kez daha gösterimde. kalabalık kırmızı paltosunu ya gizledi ya posterize etti. bir empresyonist tablo, birde vagonda bir otoportre. bi sonraki durak düşünceden de indirecek onu. 

siz zahmet etmeyin, ben söyleyeyim: albertine kayıp.

1 yorum: