20 Haziran 2015

Hikayeme Böyle Başlamak İstemezdim



Hikâyeme böyle başlamak istemezdim. Yani devasa bir binanın en tepesinde oturmuş sakin tavırlara sahip bir serseri görünümüyle en azından. Size sisli bir gecede filizlenen nahif aşklardan, süratli bir geceyi tamamlayan hızlı görüntülerden, ruhunu bu anlayışsız dünyanın karanlık köşelerine asla düşürmemiş olan mutlu insanlardan bahsetmek, var olduğunuz günden bu yana içinize yayılan o ince sızıyı biraz olsun dindirebilmek isterdim.

Fakat bu karanlıkta ancak bir sigara yakılır.

Tepesinde oturduğum şu betonarme yapı birazdan çeşitli polis departmanlarının araştırma sahası olacaksa, hakkımda hazırlanan dosyalarda müstehzi sırıtan üniversiteli gençlik resmim, hayat dolu bu gencin neden bu binanın tepesinden kendini boşluğa bıraktığı sorusunu akıllara düşürecekse, psikoloji bilimi bazı hastalıkları yakıştıracaksa bana, tutarsız davranışlarımı anlatan pek çok arkadaşımı dinleyeceklerse, dünyanın jonglörleri aynı labutları çevirecekse, gazetelerde haber oluşum hüzünlü yönler barındıran sade bir haber niteliği taşıyacaksa, belki de bu acı haberin yanında bir mağazanın indirim haberini veren devasa bir görsel yer alacaksa, sonra katlayacaksa beni eller, bir kahvehane masasının üzerinde duracaksam, bir öğrenci evinin kahvaltısına altlık, rastgele girilen bir internet sitesinde giderek eskiyen bir haber olacaksam eğer, size dünyanın güzel bir yer olduğu masalını anlatmaya kalmak, büyük bir riyakârlık olmaz mıydı? 

O yüzden kendimi aşağıda gözüken derin karanlığa bırakmazdan az önce, bir kez daha zamanın tam içinden sesleneceğim kâinata, rüzgârın sesimi uzaklara taşıdığı bu bilindik macerada uzaklarda bir çingene kadınının dilinde eski bir ninniye, ninniyi işiten minik kulaklarda rahatlatıcı bir melodiye, başka bir coğrafyada adilane bir hükümdarın buyruğuna, o buyruğun yol açtığı savaşın çığırtkan borazanına dönüşecek sesim. Yüzümdeki aynı gençlik ifadesi birden yüzyılımızın iltihaplanmış bütün ideolojilerinde, tarihin en kuytu ayrıntısında, bu yaşlı evrenin yükünü taşımaya çalışan bir yoksulun çirkin ellerinde, sadece bir istatistik niteliği taşıyan milyarlarca hayatın ezberlenmiş hareketlerinde tekrar tekrar belirecek. Sonra önümde duran derin karanlık yutacak beni, o zaman anlattığım bütün hikâyeler yalnızca geceleri duyulmak üzere bu binanın tepesinde tekrar tekrar anlatılacak başka ağızlar tarafından. Çünkü talihsizlikleri kanserli bir hücre gibi ruhuna yapışmış olan insanlar için, çünkü dünyayı umut dolu bir yerküre olarak tasavvur etmekten uzak insanlar için uyku saati olarak hazırlanmış sade bir karanlıktan ibaret sayılamayan gece, hayatın bütün karşıtlıklarını tüm çıplaklığıyla gösteren gece, tüm eşitsizlikleri aynı ışıkla aydınlatan gündüzün kirli aydınlığına yeğdir. 

Hikayeme böyle başlamak istemezdim fakat bu karanlıkta ancak bir sigara yakılır.

5 yorum:

  1. Yorum yazmak için kendimi yetkin hissetmiyorum.

    YanıtlaSil
  2. İçim titredi. Ve bir diğer üzücü şey, yazıdaki duyguların haklılığına tanık oldum okurken. Benimmişler gibi.

    YanıtlaSil
  3. Dokundu. Aynı karanlıkta aynı soru işaretleriyle gözlerimi boşluğa çevirip yükseklikten korktuğumu anımsadığım an geldi aklıma.

    YanıtlaSil
  4. bitmesin istedim hiç okuduğum cümleler ama bitti.
    haklı oluşundan kaynaklı düşündürdüklerin de yanında cabası oldu.

    YanıtlaSil