11 Temmuz 2014

eksik kelimeli sözlük #1

mavi: en uzak tonu, batan bir akşam güneşinin yansırsa eğer kumral, ağzı burnu muntazam, güzel bir kadına aşık olmak kolaylaşır. aşkın, akşamüstleri ile mutlaka bir ilişkisi vardır zira. o kadın, uzaklaşırken bir sızı yayılır onun katalizörlüğünü yaptığı bütün mekanizmalara. bir terminal portresidir akşamüstü ya da olsa olsa bir denizkenarı maviliği, zorlama. bir eğlenceden çok, bahsi geçen durgun ve hareketli zamanların, o kadın yürürken yanından hızla geçen otomobilin, ancak ve ancak senin yoksulluğunu tamamlaması sair zihinlerde oluşan bir yanılsama değilse nedir?

çakmak: bazı gecelerin tesellisi uzaktan gelen meyhane şangırtısı, yazlık günlerinin vazgeçilmez öğesi ve işe yararlığı karşısında uyuyakalmayla ölçülen mini televizyon, beraber dondurma yalanan ve ölümün hiç hatırlanmadığı anlar ise de, bazı geceler yalnızca bir sigara yakımı ile eşdeğerdir. tarihöncesinin ve tarihi devirlerin modern insana devrettiği bütün o sorumluluğu bir yük gibi taşımaktan bunalınca zihin, alışılageldik bir noktada çakmak bulur el, ağızda duran sigarayı öper sonra da. 

kazancakis: bir sahil kasabasıdır o benim için. yaşamaktan yorulunca ona giderim, zorba'yı dinlerim. zorba, sizin devasa sandığınız dertlerinizi bir sözüyle unufak eden, ruhuna şarap içiren aksi bir ihtiyardır, söylemem gerekir ki çoğu zaman size rağmen bahtiyardır.

flu: öpüşmek ne kadar fransız ise bu kelime de o denli fransızcadır. belli belirsiz türkçenin tutarsızlığını ve fazlalığını yansıtır o yüzden. söylemek istediğini döndürüp dolaştıran doğu ile söylemek istediğini doğrudan ortaya koyan batının çarpışmasıdır bu kelime mevzusu en özelinde. kelimenin yapaylığından çok, onu cümle içinde kullanma gayreti değil zihin içinde kullanma gayreti belirgindir benim için. bazen, henüz olayı yaşamadan kafamda flu bir şekilde onu canlandırır, yaşadıktan sonra aynı flu olma durumuyla baş başa kalırım. beni üzen ise her şeyin bu denli flu olma telaşı içinde olduğunu bilir ve düşünürken yaşamakta olduğum nesnel gerçekliğin hızla flulaşması.

dimitry: cismani olmayan bir rus genci. on yedi yaşındadır, bir cinayet işlemeyi göze alabilecek kadar gözüpek, bir kadını gerçekten sevebilecek kadar saftır. eğer dimitry şu günlerde yaşasaydı, bir dostoyevski romanından rol çalardı.

hicran: memeleri ellerine sığmayan kadınlar memelerini saçlarıyla kapatır, uzun saçları karadır, kapkara. erotizmi batı icat etmişse, aşkı binbir gece masalları tanıtmıştır tüm dünyaya. bütün kutsiyeti o devasa memelere kolaylıkla yüklenebilir aşkın. aşkı bir bardak çaya, aşkı ruhsuz bir bankta saatlerce oturmaya eşitleyen tüm filmler bir kenara bırakılıp, bir kadını memelerinden sevmeye başlamak lazımdır, yahut boynundan.

1 yorum: