11 Kasım 2010

amnezia

biz ayrılırken fonda placebo çalmıyordu sevgilim, bunu aklına sok! Biz hiç kült bir filmin can alıcı sahnesi olamadığımız gibi ayrılıklar da hiçbir zaman ani başlayan bir soundtrack kadar sanatsal olamadı. klişe ayrılık sözcükleri kırmızı halılarda yürüdüler  elbette ancak hiçbirisi 'and the oscar goes to' cümlesini duyamadı sevgilim. bacaklarını aç lütfen, bunu aklına ben sokmak istiyorum!

unutmadan! ben seninle ilgili hiçbir ihtimalin arkasında terlemedim sevgilim, skor peşinde olmadığım için 'seni seviyorum' bile demedim. bu yüzden atladığım uçurumun aşağısında 'kurtuluşumun' olduğunu göremedi gözlerin. bacaklarını omzuma ver sevgilim, bunu da aklına ben sokacağım!

verdiğim sözleri, verdiğin götlere benzetme sevgilim! ben seni ilk başka adamların koynunda tanıdım ve orda sevdim.

'sus artık canımı acıtıyor sözlerin' derken bile beni bir yılana benzetişini hatırlıyorum. oysa bilmiyordun seni ne zamandır koynumda beslediğimi. susarım ama susarken bile bir şeyler anlatmak adetimdir sevgilim!

biz ayrılırken fonda placebo çalmıyordu sevgilim, şimdi yine gözlerini yuvarlayıp kızdırma beni, seni ben durduk yere şiirselleştirdim...

şimdi siktir git başımdan sevgilim
çünkü bensiz bir sike benzemiyor gözlerin!

4 yorum:

  1. bu hallerin hoşuma gidiyor... :) sebepsizce!

    YanıtlaSil
  2. Kıskanılacak kadar üryan cümleler bunlar..

    YanıtlaSil
  3. yaa sen neyaptın bee kardeşim..böylesine cümleler böylesine çıplak ve bi okadar çarpıcı şekilde ifade edilir mi ?? tebrik ediyrum...yazılarını sewiyorum..

    YanıtlaSil
  4. Ortalığın aklına koymuşsun.

    YanıtlaSil