filmin ismi kaldırımlar
afişinde yemyeşil bir kadın
zamanın ruhuna bakıyor
ve vedat bir çay getiriyor
bir bardak da sigarama söylüyorum
dibimde kaygan bir zemin
filmin ismi yeniyetme
afişinde delifişek bir delikanlı
habire öksürüyor
biraz öteden bir kız geçiyor
kız mevsimden şikayetçi
hala kısa kolluyla geziyor
filmin ismi tenasüh
afişinde bir ruh
derisindeki boyayı kazıyor
nihayet sağ selamet geliyorsun
seni ta sokağın başından öpüyor
vedat'a elimle iki diyorum
16 Eylül 2013
09 Eylül 2013
Hayatın Muhkem Mevkileri #4
yürüyorsun, başında mor bir halka. ellerin hiç yok. sokaktan cesur topuk darbeleriyle geçerken, bir devrim ateşliyorsun. yüzünde bir yer var, bir yer zamana yenilmiş, bir yer bir masal canavarı tarafından asilce ısırılmış. diyeceklerine geliyor sonra sıra, sıra sıra evler, sıra sıra yataklar ısıtmışsın evvel. bir de bu kadar cümle neden sarfedilir, yalnız güzelliğine mi sanıyorsun, yalnız saçlarının kısalığına mı, yalnız modern zırvalarına mı? elbette bir yalnızlık yonttum senden, sen habersizsin. sen son kertede bir otoportre, sen salıncaklı bir gecede elveda kayan yıldız, elveda konuşamayan, sen karnına basılınca konuşan örme saçlı bebek.
oturdun, elinde beyaz bir çanta. göğe bakarken düşürdüğün ne çok şey var, dönüp anıları topluyorsun yerden bir bir. üniversitede okuduğun şiirler, bir kitap arasında unutulmuş yırtık defter parçası, sen geçmişine acımalarla bir kadın büyütmüşsün, her şeyi sevişmek sanıyorsun, maalesef her şeyi bir tatmin sanıyorsun. sesler seni kurtarır sanıyorsun, sen elvis'in terkettiği bina, sen bir yağmur damlası silecek darbesiyle suya dönüşen, sen sesini eksilterek konuşan, sen ölü bir bedene düzülen alalede methiye.
ama görmüyorsun ki
film güzel olur, sonunda adamlar ölürse.
film güzel olur, sonunda adamlar ölürse.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)