kesin karanlıklarda ruhunuz bir balmumu donukluğundayken, saat maalesef gecenin dördüyken, yani bir cinayet işlemek elinizi yıkamaktan daha kolayken;
şu an ölecek olsanız yani sabahın dördünde, 'son telefon konuşmanızı kimle yapmak isterdiniz' sorusu düşer birden hastalıklı zihinlere.
sizi bilmem ama ben o saatlerde ölecek olsam;
ne annemi, ne sevgilimi, ne eski, ne yeni dostlarımı ne de en sevdiğim insanları;
kesinlikle Emre Ervüz'ü arardım.